Murdock kodu: Mutfak, yemek. Bölge ve zaman: Akdeniz mutfağı, 2000’ler
(2000-2010).
Önbilgi: Fotoğrafta ben de varım. Bacak benim yani. Fotoğrafı da ben
çektim.
Murdock tarzı antropoloji, antropolojiyi şemalarken, mutfağı ve yemeği de
işin içine katmış.
Türkler’in tarihe katkıları tartışılabilir ama şu anki durumuyla Türk
mutfağının gerçekten dünya çapında olduğunu söyleyebilirim. Tamam tam apartma
bir mutfak ama özgün yorumları var: Çinliler’in tavuklu pilavı nasıl yaptıklarını
biliyoruz, e bir de bizim nasıl yaptığımızı biliyoruz. Pirinci geç öğrendik ama
boynuz kulağı geçmiş işte.
Bol kepçe, esnaf lokantası, sulu yemek, vd... ‘Fast-food’a inat, bizler
hala ‘slow-food’ takılıyoruz. Bol kepçecilerin hala sağ kalabilmes, hem de
Beyoğlu’nda, bunun kanıtı.
Fotoğraf Beyoğlu’ndaki bir lokantadan. Yemek yiyecekken canım onu
fotoğraflamak istedi. Fotoğraf da bu metni yazdırdı işte.
Salçalı köfteyi İzmir Köfte olarak biliyoruz ve çoğu lokanta menüsünde hala
öyle yazar.
Bu İzmir Köfte’de inek eti dışında katkı maddeleri olabilir (o nedenle
yerini ve ismini yazmadım). Sorun yok.
Ekmek yediriyor, çünkü suyuna bandırıyorsun.
Patlıcan dolmayı kışın ortasında görünce canım çekti. Fena da değildi ama
karabiberliydi, midemi yaktı.
Esnaf lokantaların birinci özelliği ucuz olmalarıdır. 2 kap yemeğe 3 dolar
verdim. Ekmek bedava.
Yemeğin en güzel yanı, masada gayet albenili (‘presentable’) durması idi.
Bunun böyle olmasına nice pahalı lokanta özenir ama nedense bunu bir türlü beceremez.
Demek ki bu iş bir para işi değil.
Dipnot: Ek olarak şunu belirtmek gerekli: Bu yemek sofrası, bazı evlerde
kurulacağından epeyi ucuza bazı lokantalarda bulunur.
(23 Mart 2013)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder