12 Nisan 2013 Cuma

Graffiti Fotoblog




Son 5 yıldır gördüğüm ve ilgimi çeken graffitileri fotoğraflıyorum. 2008-2010 arasında konuyla ilgili henüz basılmamış bir kitap da hazırladım. Temelde kendim için tamamladığım nadir kitaplarımdan biridir o.

Graffiti kitabının metin bölümünde zamanında şunları yazmışım:

“Graffiti, bir ‘kent popüler kültürü’dür. Banaldir, kitleseldir ama çirkin olduğu pek söylenemez, çevre kirliği olduğu hiç söylenemez.

Graffiti şablonsaldır. Belli bir yerzamandaki bütün graffitiler birbirine benzer. Bu, mektuplardaki elyazılarında da 10 yılda bir değişen bir biçimde, aynen görülür: Bir tür içsel ve dışsal ortak oluşum (collective unconscious) sözkonusu olsa gerek. İnsanların grafik yetileri sınırlı ve birbirlerinin ürünlerini görüyorlar ve bilinçdışında etkileniyorlar.”

Porno, futbol ve arabesk  gibi, graffiti de popüler kültür ürünüdür. Yaşamlarımızda 2000’lerde yer etmeye başladı. (Bu dönemin, ABD çizgiromanlarının yayınının ve satışının tavan yaptığı döneme denk gelmesi de bir gösterge.)

Graffitinin ilgimi çekmesinin nedeni bir isyan altkültürü olması. Arabesk gibi o da, hiçbir çıkış yolu aramıyor. Yani, bir tür alafranga / alamerigana arabesk o.

Seçtiğim graffiti, 2 Mart 2008’de Beyoğlu’ndaki Atlas Sineması’nın arka sokağında çekilmiş. Tam bir kakafoni. Graffiticiler birbirlerinin yaptığını bozmayı severmiş, araştırmalarımda öyle öğrendim ki bunun özel bir adı da var.

Meraklısı için linkler:





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder