8 Ağustos 2013 Perşembe

Ersin Alok Güzellemesi


Alok fotoğraf ustası kabul edilir.

Kendisinin şöyle bir saptaması var:

“Kirli bilgi nakletmek bence suçtur, cezası da idamdır.”

(Kaynak: Tekin Ertuğ, Fotoğraf Ustaları 3, Fotoğraf Sanatı Kitapları, Şubat 2013, 286 sayfa, sayfa: 46.)

O nedenle, polemikten çok, eleştiri kabul edilmesini dilediğimiz bir irdelemeyi kendisi üzerinden sürdüreceğiz.

Kendisinin de jüri üyesi olduğu, Şalom gazetesinin barış konulu fotoğraf yarışmasında ödül, şu fotoğrafa verilmiş:

Haber linki:


Fotoğraf:



Şimdi, bir sorum var:

Fotoğraftaki bu adamın fotoğrafı çekilirken, kendisinden izin alınmış mı? (Hiç öyle görünmüyor, daha çok enstantane bir fotoğraf gibi.)

Fotoğraftaki bu adamın veya fotoğrafı çekilen herhangi bir kişinin seri katil olmadığına ilişkin bir kanıt var mı?

Fotoğrafı çeken kişi veya jüri üyesi herhangi bir kişi, bir seri katili herhangi birine bakarak ayırt edebilir mi?

Yelpazeyi genişletiyoruz:

Bir seri katilin, bir kadına şiddet gösterenin fotoğrafı çekilip, bu fotoğraf barış konusunda veya herhangi başka bir konuda ödül aldığında, sorumluluk kimin olacak?

Abarttığım düşünülebilir.

Parmak pasmak istediğim nokta şu:

Bu adam, aslında bir seri katil olsa ve fotoğrafı gazetede basılsa, yüzü görsel olarak bulandırılır genelde.

Yani:

Bir durumu doğrudan gerçek olarak fotoğraf olarak vermek yasak ama onu dolaylı olarak verip, dezenformasyon yapmak serbest.

Sayın Alok’un saptaması bu koşullar altında yapılmış oluyor. Böylelikle de kendi saptaması, kendisini realizm ve epistemolojik aksiyoloji konusunda epeyi töhmet altında bırakmış oluyor.

Bunu saptamak ve kaydetmek istedim yalnızca...

Bir de kendi kendini zor durumda bırakıyor: Bu kirli bilgi nakletme konusu, aynı konunun farklı kameralarla çekilmesi sonucunda ortaya çıkan farklı görsel bilgiler nedeniyle beyan ediliyor. Ancak, hemen hiçbir fotoğrafın hangi teknik koşullarda çekildiği kesin belli değildir. O veriler olsa bile, belli değildir. Çünkü, yine kendisinin örneklediği elle yapılmış veya elle ayarlanmış görüntü alımı var. Kaldı ki 50 yıl önceki teknik bilginin anlamını kavrayacak insan da azdır, hatta o fotoğrafı çeken için bile, bu öyledir.